Popüler kripto para birimi Ether’in arkasındaki blokzincir Ethereum, kripto tarihinin en önemli teknolojik güncellemesi olarak görülen ‘Merge’ yükseltmesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. ‘Merge’ yükseltmesinin, Ethereum’u alternatif bir hesaplama yöntemine geçireceği biliniyor. Geliştiriciler; 13-16 Eylül tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenen yükseltmenin, Ethereum ağındaki enerji tüketimini Bitcoin gibi diğer popüler kripto para birimlerine kıyasla yüzde 99’un üzerinde azaltacağını öngörüyor.
Gerçekleştirilecek yükseltme, temel olarak kripto para birimlerinin yüksek enerji kullanımı ve geride bıraktığı karbon ayak izi nedeniyle karşı karşıya kaldığı eleştirileri hedef alıyor. Fakat yükseltmeyle ilgili teknik detaylar, birçok kişinin kafasında soru işaretleri oluşmasına neden olabiliyor ve ‘Merge’ü anlaşılması zor bir hale getiriyor. İşte Ethereum Merge yükseltmesiyle ilgili mutlaka bilmeniz gereken en temel 5 detay!
1) Ethereum Merge yükseltmesi, blokzinciri başka bir çalışma modeline geçirecek
Ethereum, kripto para üretirken kullandığı madencilik modelinden aşamalı olarak uzaklaşmak ve ‘stake’ olarak bilinen bir modele geçiş yapmak için 2020’den beri temel mimarisinde güncellemeler yapıyor. ‘Merge’ de Ethereum blok zincirini mevcut iş kanıtı (PoW) mekanizmasından hisse kanıtı (PoS) modeline geçirmeyi hedefleyen süreç olarak tanımlanıyor.
Bitcoin gibi kripto para birimlerinde bilgisayarlar, kripto paralara ilişkin işlemleri onaylamak ve bunları blokzincire kaydetmek için karmaşık algoritmalar kullanıyor. Bu sayede, yeni kripto para birimleri üretilebiliyor. Fakat bu süreç, “iş kanıtı (PoW)” olarak bilinen bir konsepte dayanıyor ve büyük miktarda bilgi-işlem gücü ve enerji tüketimi gerektiriyor.
Ethereum’un geçiş yapacağı “staking” modeli ise çok daha farklı bir biçimde çalışıyor. Bu modelde kullanıcılar, yeni kripto paralar almak ve kripto para işlemlerini doğrulamak için mevcut kripto paralarını taahhüt ediyor. Böylece yazılım, işlemleri doğrulamak için aktif hale geliyor. Bu sistemde kullanıcılar, daha fazla kripto para yatırdıkça yeni kripto paralarla ödüllendirilme olasılıklarını artırıyor. Ayrıca uzmanlar; bu modelin daha hızlı, daha verimli ve daha güvenli olduğuna işaret ediyor. ‘Merge’ yükseltmesi, kullanıcıların çoğunun yeni ‘staking’ modelini benimsemesini gerektiriyor. Aksi takdirde, yükseltmenin bozulması veya gecikmesi riski bulunuyor.
‘Merge’ yükseltmesi, ‘Bellatrix’ ve ‘Paris’ yükseltmeleri olmak üzere toplamda 2 adımda gerçekleşiyor. ‘Bellatrix’in Ethereum’u ‘Merge’e hazırlaması, ‘Paris’in ise blokzinciri yükseltmesi için tetiklemesi hedefleniyor. Güncellemeler sırasında iş kanıtı ve hisse kanıtı modelleri aynı anda aktif durumda olsa da ikilinin senkronunun Merge ile birlikte sağlanacağı ifade ediliyor. Doğrulayıcılar sürüm güncellemelerini tamamladığında ise ‘Merge’ün de tamamlanacağı ve Ethereum ağının resmen hisse kanıtı modeline geçiş yapacağı belirtiliyor. Bununla birlikte, blokzincire 2023 veya 2024’de veri depolamayla ilgili de bir güncelleme gelmesi bekleniyor.
2) Merge, Ethereum madenciliğini daha erişilebilir bir hale getirebilir
Bitcoin gibi iş kanıtı modelini kullanan kripto paralar, sunucular ve elektrik tüketimi için büyük ön maliyetleri karşılayabilen kişiler tarafından üretilebiliyor. Hisse kanıtı modelinde ise işlemleri doğrulamak için kullanılan yazılımı etkinleştirme maliyetinin yalnızca 32 Ether olduğu ifade ediliyor. Bu maliyet, güncel kurlarda yaklaşık 55 bin 500 dolara karşılık geliyor.
Yeni modeli destekleyen kişiler, hisse kanıtı modelinin ucuz ve güvenilir internetin olduğu alanlarda yoğunlaşan madencilik faaliyetlerini bu bölgeler dışında da yapılabilir hale getireceğine ve enerji tüketimi için gereken ön maliyetleri ortadan kaldıracağına inanıyor. Bu sayede, Ethereum madenciliğinin daha ulaşılabilir bir faaliyet haline gelmesi ve merkeziyetsizleşmesi hedefleniyor. Bununla birlikte, artık tek bir bölgedeki güvenlik açığı ağın neredeyse tamamını etkileyemeyeceği için blokzincirin çok daha güvenli hale gelmesi de bekleniyor.
Modeli eleştiren kişiler ise yeni yükseltmenin, blokzincirdeki gücü halihazırda büyük miktarda Ether’e sahip olan kurumlarda yoğunlaştıracağını ve böylece ağı yine merkezi hale getireceğini savunuyor.
3) Merge, Ethereum’daki enerji tüketimini yüzde 99,95 azaltacak
Ethereum ve Bitcoin ağı, güncel olarak yıllık 212 TWh’lik enerji tüketimiyle bir yılda Endonezya ve Tayland’dan çok daha fazla enerji tüketiyor. Ethereum geliştiricileri ise Merge yükseltmesinin blokzincirdeki enerji tüketimini yüzde 99,95 oranında azaltacağını söylüyor.
Digiconomist, tek bir Ethereum işleminin ortalama olarak ABD’deki bir hane halkına bir hafta boyunca yetecek miktarda enerji tüketimi yaptığına işaret ediyor. Bu nedenle enerji tüketiminde yaşanacak düşüşün, oldukça dramatik bir etki yaratması bekleniyor.
Son dönemlerde Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji krizi ve pandemi sonrasındaki hiper enflasyon nedeniyle enerji maliyetlerinde ciddi bir artış yaşandığı da biliniyor. Bu durum, kripto para madenciliğini etkileyen elektrik kesintilerini de beraberinde getiriyor. Ethereum blokzincirdeki yeni modelin, madencilik faaliyetlerini küresel ekonomik problemlerden de koruması hedefleniyor.
Öte yandan; kripto paraların enerji tüketimi yüzünden karşı karşıya kaldığı ilk yaptırım, Elon Musk liderliğindeki elektrikli otomobil devi Tesla’dan gelmişti. Şirket, 2021’in şubat ayında yeni yatırım stratejisinin bir parçası olarak 1,5 milyar dolar değerinde Bitcoin satın almış ve bu gelişmeden 1 ay sonra Tesla araçların satışlarında Bitcoin ile ödeme kabul etmeye başlamıştı. Söz konusu hamle, Bitcoin fiyatının aynı yıl içerisinde 70 bin dolara kadar yükselmesine neden olmuştu. Fakat Tesla’nın Bitcoin yatırımından 2 ay sonra CEO Elon Musk, Bitcoin madenciliği sürecindeki fosil yakıt kullanımının çevreye olumsuz etkileri nedeniyle popüler kripto para birimi ile ödeme yöntemini askıya aldıklarını açıklamıştı.
Bu yılın temmuz ayında ise Tesla, Çin’deki üretim merkezlerinde COVID-19 salgınına bağlı olarak yapılan sıkı karantina ve sosyal izolasyon çalışmalarının şirketteki nakit akışını etkileyeceğine yönelik endişeler sebebiyle Bitcoin varlıklarının yüzde 75’ini sattığını duyurdu. Satılan Bitcoin’lerin, 936 milyon dolar değerinde olduğu bildirilmişti. Merge yükseltmesinin ise Ethereum ağının bu tip yaptırım ve eleştirilerle karşı karşıya kalmasının önüne geçeceği tahmin ediliyor.
4) Merge sonrası yeni oluşturulan Ether sayısı günlük bazda yüzde 90 düşecek
Benzer şekilde, Merge sonrası yeni oluşturulan Ether sayısının da günlük bazda yüzde 90 oranında düşmesi bekleniyor. Mevcut koşullarda madencilik faaliyetleri, günde yaklaşık 13 bin Ether üretiyor. Ethereum Vakfı, ‘staking’ modelinin bu miktarı günde bin 600 Ether’e düşürmesini öngörüyor. Böylece arzdan doğan enflasyonun da azaltılması hedefleniyor.
Merge sonrası Ether’in, yüksek verimli ve sürdürülebilir yatırım araçları arayan kurumsal yatırımcılardan da destek almaya başlayacağı tahmin ediliyor. CoinDesk, Ethereum Vakfı’nın Merge için tarih aralığı açıkladığı temmuz ayında Ether fiyatının yükselmeye başladığına ve ağustos ayında 2 bin dolara çıkarak son dönemlerin zirvesine ulaştığına dikkat çekiyor. Ether’in tüm zamanların en yüksek seviyesine 2021 yılının kasım ayında ulaştığı da biliniyor.
Geliştiriciler ve doğrulayıcılar, ‘Merge’ün başarıyla sonuçlandığından emin olabilmek için pek çok test ve simülasyon çalışması gerçekleştirmiş olsa da çok sayıda kripto paraya sahip kullanıcıların, son dönemlerde Ether’lerini Merge’ün başarısız olması olasılığına karşı kripto paraları depolayabildikleri dijital cüzdanlardan alıp satabildikleri borsalara taşıdığı görülüyor. Ether’in son zamanlardaki düşüşü de buna bağlanıyor.
5) Merge, diğer kripto para birimlerine ve blokzincirlere ilham olarak kripto para ekosistemini değiştirebilir
Ethereum’un piyasa değeri, güncel olarak 209,6 milyar dolar seviyesinde olma niteliği taşıyor. Bu değerin, iş kanıtı modelini kullanmaya devam edecek olan Bitcoin’in piyasa değerinin neredeyse yarısı olduğu görülüyor. Fakat Ethereum’un, Bitcoin’den farklı olarak daha geniş bir kullanım alanı bulunuyor.
Ethereum; bir ödeme aracı olarak kullanılmasının ötesinde NFT oluşturmak, Axie Infinity gibi blokzincir tabanlı oyunlar geliştirmek, gizli mesajlaşma sistemleri yaratmak ve canlı yayınlar yapmak gibi merkeziyetsiz projeler için de kullanılabiliyor. Bu nedenle geliştiricilerin, artık merkeziyetsiz uygulamalarına daha fazla yatırımcı çekebilmek için daha düşük maliyetli ve daha çevre dostu bir ağ olan Ethereum’u tercih edebileceği tahmin ediliyor.
Bazı analistler, bu durumun Ethereum ile rekabetini güçlendirmek isteyen blokzincirlere de ilham olabileceğine ve diğer kripto para ağlarını benzer bir geçişe yönlendirebileceğine inanıyor.