Parasal sistem, insanlığın yerleşik hayata geçmesinden bu yana sürekli olarak bir değişim ve gelişim içerisinde. Kimi zaman tuz, kimi zaman gümüş, kimi zaman altın olarak karşımıza çıkan para, günümüzde kriptoların da etkisi ile başka bir evrim aşamasından geçiyor. Bu noktada sektörler arasında bir köprü niteliği taşıyan fintech ise gelişimin hızlı bir şekilde gerçekleşmesinde oldukça önemli bir role sahip.
Doğal olarak bu gelişim birbirinden önemli proje ve arkasındaki şirketlerin de öne çıkmasına olanak sağlıyor. Etkinliklerin önemi ise bu noktada oldukça kritik. Türkiye’de küresel katılımcıları ile birlikte fintech sektörünün temsilcileri, Istanbul Fintech Week için hazırlanırken, biz de FINTR Yönetim Kurulu Başkanı ve KOOP Ventures Kurucu Ortağı Demet Zübeyiroğlu ile sektörün gelişimi ve geleceğini konuştuk.
Soru: Özellikle son yıllarda, Türkiye’nin Blockchain, ekonomi ve fintech alanında birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Bu gelişimi neye bağlıyorsunuz?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: Türkiye jeopolitik konumu ve genç nüfusu nedeniyle pek çok sektör için önemli bir pazar olarak öne çıkıyor. Özellikle teknolojik yeniliklere kolaylıkla ve hızla adapte olan bir ülkeyiz. Finans alanında da deneyimli ve yetişmiş insan kaynağı açısından son derece avantajlı bir konumdayız. Tüm bu etkenleri bir araya getirdiğimizde, blockchain, fintech gibi yeniliklere karşı iştahlı bir duruşumuz söz konusu. Öte taraftan son dönemde ülkemizden yurtdışına açılan pek çok yeteneklerin ve güçlü fintechlerin başarılarını gururla takip ediyoruz. Ben ülkemizde bu alanda gerçekleştirilecek etkinliklerin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini ve ülkemizin önemli bir hub olması yönünde ilerleyeceğini düşünüyorum.
Soru: Geleneksel finans ve bankacılık sistemlerinin hızlı bir şekilde yeni teknolojileri entegre ettikleri bir dönemdeyiz. Bu noktada şirketlerin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: Şu anda çok dinamik ve son derece heyecan verici bir dönem yaşıyoruz. Bu alanda pek çok regülasyonlar ve yenilikler hayatımıza hızla dahil oluyorlar. Bu baş döndürücü enerjik sektörde, çok güzel gelişmelere tanıklık ediyoruz. Bu da hem ülkemizde daha fazla katma değer yaratacak hem de yurtdışında gurur verici başarılara yönelik motivasyon kaynağı olacaktır.
Soru: Istanbul Fintech Week 30’un üzerinde ülkeden birçok konuşmacı ve şirkete ev sahipliği yapıyor. Bu noktada etkinliğin katılımcılara sunmak istediği en önemli şey nedir?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: Böylesi bir organizasyonla uluslararası paydaşları İstanbul’da bir araya getirmenin hem finans dünyasının gelişimi ve küreselleşmesi hem de İstanbul’un fintech alanında bir çekim merkezi olabilmesi için oldukça değerli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, etkinliğin Türk startup’ların global paydaşlarla buluşmaları ve yurtdışına açılmaları noktasında da önemli fırsatlar sunacağına inanıyorum. Uzmanların fintech ekosistemindeki önemli başlıklara değineceği organizasyon sayesinde tüm paydaşların yeni bakış açıları kazanacağına eminim. Kalabalık bir katılım beklediğimiz oturumların bu yıl da keyifli ve ufuk açıcı olmasını, yeni işbirliklerine yol açmasını diliyorum.
Soru: Etkinlikte merkeziyetsizliğe nasıl bir alan açılıyor? DeFi hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: Merkeziyetsizlik kavramı bugüne dek finans ve sosyal etkileşim bağlamında değerlendirilse de yaşamın tamamını şekillendirecek yeni bir çağ anlamına geliyor. Gelecek, merkezi olmayan teknolojilere bağlı olacak. Bu nedenle yeni yaklaşımları, yeni ortaklıkları ve geleceği inşa edecek üreticileri ortaya çıkarıp onları teşvik etmemiz gerekiyor. Merkeziyetsiz finans da bu anlamda çok büyük bir yapı oluşturuyor. Etkinlik boyunca merkeziyetsiz finansa yönelik pek çok fikir, çalışma ve şirketlerin hayata geçirdiği projelerden örnekler göreceğiz. Bu da bize önümüzdeki dönem yapacaklarımız için ilham kaynağı olacaktır.
Soru: FINTR (Finansal İnovasyon ve Teknoloji Derneği) ne gibi hizmetler sunuyor?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: FINTR olarak yurt içinde ve yurt dışında, finansal inovasyon ve finansal teknoloji sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasaları, ödeme hizmetleri ve diğer finansal sektörlerde inovasyonun ve ileri teknoloji uygulamalarının yaygınlaşmasına, çözümlerin ve girişimlerin sayısının artırılmasına, işbirliklerinin geliştirilmesine ve ekosistemin büyütülmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Misyonumuz fintech ekosistemini güçlendirmek; yenilikçi çözümlerin ve girişimlerin sayısını ve başarısını artırmak; bu girişimlerin uluslararası pazarlarda büyümesini sağlamak ve ülkemizden global markalar çıkmasına destek olmak; geleneksel finansal kuruluşların açık inovasyon çalışmalarını desteklemek; İstanbul’un finans ve teknolojiler bağlamında bölgedeki ve dünyadaki rolünü ve konumunu güçlendirmek; İstanbul’u girişimler açısından bir çekim ve buluşma merkezi haline getirmektir.
Soru: Türkiye’de Fintech sektörü oldukça hızlı büyüyor. Küresel olarak Türkiye’nin bu alandaki konumu sizce nerede?
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu: Fintech ekosistemi salgının da etkisiyle hızlı büyüme trendi girmiş durumda. Burada yeni nesil teknolojiyle geleneksel finansın bir araya gelişinin hızlandığın tanıklık ediyoruz. Fintech startupları ve bankaların kurdukları ortaklıklar sayesinde iki taraf için de krizin fırsata çevrildiğini gördük. Aynı zamanda fintech’in önde gelen dijital bankacılık, sigorta, merkezi olmayan finans gibi sektörlerinin de kendi aralarında yaptıkları işbirlikleri de bu alada büyümeye etki etti. Küresel çapta 2021’in üçüncü çeyreğinde fintech şirketlerinin aldığı yatırım 94.7 milyar dolara ulaştı. Bu rakam 2020’nin neredeyse iki katı. Türkiye’de de alınan yatırımların 44.6 milyon dolar ile 2020’yi ikiye katladığını görüyoruz. Türkiye henüz yolun çok başında olsa da hızlı mesafe kat ediyor. Ben yakın gelecekte İstanbul ve Türkiye’nin EMEA bölgesinde (Avrupa-Ortadoğu-Afrika) finans ve teknoloji bağlamında referans noktası bir lokasyon ve hub olarak öne çıkacağına inanıyorum. Biz de İstanbul’u yerli ve yabancı girişimler için çekim merkezine dönüştürerek İstanbul’da uluslararası bir inovasyon ekosistemi oluşturmak için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz.