Kripto gibi dijital varlıklara dair pek çok ülke çeşitli düzenlemelere ya başladı ya da hazırlık aşamasında. Bunda, blockchain’in şeffaflık ve güven temelli çözüm sunabilmesinin büyük bir rolü var elbette.
Kısa süre önce bu konuyla ilgili bir analiz yayınlayan Accenture, “The power of analytics in the digital asset economy” başlıklı araştırmasında, dijital varlık ekonomisinin, merkezi olmayan ve dağıtık alternatif sistemler üzerinde hızla büyüdüğüne dikkat çekti.
Ulusal kurumların, uyumluluğu sağlamak ve zararlı faaliyetleri izlemek için bu alanda daha fazla görünürlüğe ihtiyaç duyduğuna değinilen raporda, blockchain analitiğinin, regülatör kurumlar ve kanun uygulayıcılara daha fazla içgörü elde etme ve sistemlerde şeffaflık oluşturmada yardımcı olabileceğine değinildi.
100 farklı ülke dijital para için çalışıyor
Accenture araştırmasında dikkat çeken bilgilerden biri de CBDC, yani resmi dijital paralara yönelik ilgiydi. Atlantic Council tarafından hazırlanan bir araştırmaya atıfta bulunulan yazıya göre dünya geneline 100 farklı ülkenin merkez bankaları, kendi dijital para birimlerini kullanmaya başladı ya da başlatmaya hazırlanıyor. Küresel GSYİH’in yüzde 95’ini temsil eden ülkelerin bu ilgisi, blockchain’in neden bir kamu yönetimi modeli olabileceğine dair önemli bir detay.
Ülkelerin CBDC için bu kadar yoğun mesai harcamasının ardında yatan sebeplerden biri ise kripto paralara yönelik hırsızlık vakalarının hızla artması. Chainalysis raporuna göre kripto para hırsızlığı 2021’de bir önceki yıla göre beş kat artarak 3,2 milyar dolara ulaşmış durumda. Bununla birlikte, fidye yazılımı saldırıları gibi vakalarda, siber suçluların ödemeyi kripto para olarak almasının ise 8,6 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı belirtiliyor. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin tahminlerine göre kara para aklama ‘pazarının’ büyüklüğü 800 milyar dolar ile 2 trilyon dolar arasında. Özellikle kara para aklamayla mücadele için ciddi çaba sarf eden ülkeler çıkış için blockchain analitiğinden faydalanmaya her zamankinden daha istekli görünüyor. Çünkü bu yöntem, siber suçlarla mücadele eden polislerin ve organizasyonların parayı takip etmesini kolaylaştırabiliyor.
FBI’dan sanal varlıklar birimi
Suçla mücadele noktasında blockchain’den faydalanan kurumlardan biri de ABD istihbarat teşkilatlarından FBI. Bir süre önce bünyesinde Sanal Varlıklar Birimi (Virtual Assets Unit – VAU) isimli bir bölüm açan FBI, burada sanal paralara yönelik teknoloji ve operasyonel destek sağlamayı amaçlıyor. Birimde doğrudan sanal para birimi uzmanları görev alıyor ve elde edilen bilgiler diğer bölümlerle paylaşılıyor.
Yine ABD’de blockchain analitiğinden faydalanmaya başlayan kurumlardan biri de SEC. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, dijital dolandırıcılıklarla mücadele etmek için daha fazla kripto polisini işe alacağını açıkladı.
Blockchain analitiği hangi alanlarda kullanılabilir?
Accenture’un hazırladığı çalışmaya göre blockchain analitiği resmi kurumlara pek çok konuda avantaj sağlayabilir. Bunlar “İzleme ve Takip”, “Kara Para Aklamayla Mücadele ve Dolandırıcılığın Önlenmesi”, “Risk Analizi”, “Uyumluluk” ve “Ekonomik Aktivite Analizi” olarak sıralanıyor. Şimdi gelin, bunları biraz açalım.
Takip et ve izle
Gerek güvenlik birimleri gerekse kurum içi müfettişler aslında veri analitiğine aşinalar. Çeşitli senaryo ve durumlar için bağlantı analizi gerçekleştiriyor ve bunu kilit oyuncular arasındaki noktaları birleştirmek, kimin kiminle görüştüğünü bilmek, bir ağ içinde bağlantılarını gizlemeye çalışan kişilerin kapsamı ve faaliyetleri hakkında somut bilgiler elde etmek için bu yöntemi kullanıyorlar.
Kötü amaçlı kişilerin blockchain teknolojisini suç amaçlı kullanmaları için ellerindeki varlıkları çeşitli adreslere ya da varlıklar arasında taşımaları gerekir. Bu düğümlerin nasıl bağlandığını algılamak ilk adımlardan biridir. Blockchain analitiği, özellikle terörle mücadelede suçlular arasındaki bağlantıları keşfedebilmek için cep telefonu kayıtlarının kullanıldığı durumlarda benzer bir sonuç elde etmek için düğümlerin eşleştiği cüzdanların etkinliğini inceleyebilir.
Kara parayla mücadele
Kara para aklamayla mücadele, yukarıda Birleşmiş Milletler araştırmasında belirttiğimiz gibi trilyon dolarlık bir ekonomiyi temsil ediyor. Blockchain analitiği, para akışını izleyerek bu mücadeleyi güçlendirebilir. Link analizleri, paranın nereye ve nasıl aktığını detaylı olarak görmeyi mümkün kılar.
Blockchain analitiği, şüpheli işlemlere ait etkinlikleri tespit etme yeteneği de sunar. Analistler, yasa dışı fon etkinliklerini tespit etmede bu teknolojiden faydalanabilir. Elbette suçlular da bunu gizlemek için para transferine uyumlu olmayan borsaları kullanmak ya da izlerini gizlemek için birden fazla cüzdan çalıştırmak gibi çeşitli araçlardan faydalanacaktır. Analistler, net bir tablo oraya koymak adına bu etkinlikleri de mercek altına alabilir.
Risk analizi ve pazar yeri hareketlerini izlemek
Dijital varlıklara yönelik piyasalar potansiyel olarak sağlam bir altyapı sunmakla birlikte düzenlemelerdeki farklılıklar ve değer algısı eksikliği nedeniyle değişken bir ortam sunar. Örneğin akıllı sözleşmeler önceden belirlenmiş koşulların yerine getirildiğini tespit etmek için gömülü algoritmalar kullanır. Bu araçlar güçlü fakat kusursuz değildir. Bir bilgisayar korsanının Indexed Finance tarafından yönetilen bir kripto fonundaki boşluktan yararlanarak 16 milyon dolarlık bir ticareti manipüle etmesi halen çözülememiş yasal sorunları gündeme getirmişti.
Bu tip durumlar daha güçlü analitik araçlara olan ihtiyacı artırır. Bu araçlar piyasa hareketlerini izler, katılımcıları belirler, işlemleri değerlendirir ve riskleri yönetmeyi kolaylaştırır.
Uyumluluk
Yasal düzenlemelerin olmazsa olmaz bileşenlerinden biri olan “uyumluluk” problemi de blockchain analitiği ile daha rahat çözülebilir. Regülatör kurumlar ve ilgili birimleri, dijital varlık işlemlerinin ilgili tüm finansal kural ve düzenlemelere uyumlu olmasını sağlamakla görevlidir. Blockchain analitiği araçları bu gereksinimi yerine getiren kendini kanıtlamış bir araçtır.
Ekonomik faaliyetleri analiz etmek
Konu her ne kadar lokal regülatör kurumlarla ilgiliymiş gibi görünse de aslında küresel bir ihtiyaçtan pekala bahsedilebilir. Regülatör kurumların bu noktada makro düzeyde ekonomik faaliyetleri ele alan net bir resme ihtiyacı vardır.