Son günlerde çok önemli bir gelişme yaşanmakta: 7 Ekim günü ABD Ticaret Bakanlığı BIS-Sanayi ve Güvenlik Bürosu tarafından yayınlanan bir basın duyurusu ile bu tarihten beş gün sonra başlamak üzere, Çin’deki fabrikalara hizmet veren vatandaşlarını bu hizmetleri durdurmaya çağırdı. Bu uyarıya aykırı davrandıkları takdirde bu kişiler ABD vatandaşlıklarını kaybedebilecekler.
Trump yönetimdeyken ABD ile Çin arasında ticaretin kısıtlanması için bazı adımlar atılmış ve bu ülke rekabetle ilgili konularda uyarılmıştı. Örneğin Huawei şirketi, ki Çin’in uluslararası alanda en önemli teknolojik liderleri arasında yer alır, Amerikan devleti tarafından önce uyarıldı, sonra da kurucusu Ren Zhengfei’nin öz kızı 1 Aralık 2018’de Kanada’da göz altına alınarak adeta bu firma üzerinden Çin yönetimine gözdağı verildi. Zhengfei’nin Çin Komünist Partisi ile yakın ilişkileri olduğu iddiası ileri sürüldü ve nihayet Trump yönetimi Huawei şirketine kapsamlı yasaklama largetirdi ve bu firmanın ürettiği elektronik ekipmanlar, telefonlar ve network cihazları artık ABD’de devlet gözünde yasaklı statüde.
ABD-Çin Soğuk Savaşı
2021 yılı başında ABD yönetimine gelen Biden ile beraber ise Çin’e karşı adeta yeni bir soğuk savaş başlatıldı. Atlantic Council tarafından yayınlanan “The Longer Telegram” dökümanı ile deklare edilen bu “yeni soğuk savaş”ın ABD açısından dört temel direği vardı. Bunlardan bir tanesi doların dünyada rezerv para statüsünün Çin’in yaptığı dijital yuan ile sarsılması ihtimali iken, ikinci olarak da Çin devletinin teknoloji ve özellikle çip (yonga) alanında Amerika’nın liderliğine global bir tehdit oluşturması olarak ifade ediliyordu. Bu liderliğin Çin’e karşı kaybedilmesine izin verilmeyeceği de dökümanda açıkça ifade ediliyordu.
Biden yönetimi, Çin’in özellikle yonga teknolojilerinde oluşturduğu tehdidin yapay zeka, otonom araçlar, askeri teknolojiler ve diğer ileri bilgisayar teknolojilerinde ortaya çıktığını ve buna müsaade edilemeyeceğini zaman içerisinde attığı adımlarla göstermeye başladı. Bu adımların ilk öncülü olan “The Longer Telegram” dökümanı yayınlandığı zaman içinde yazılı olan aksiyonların gerçekleşeceğine pek ihtimal vermeyenler artık işin ciddiyetinin farkına varmış durumdalar. Mesela, geçtiğimiz aylarda yonga tasarımı yazılımları da Amerikan devleti tarafından askeri silah kategorisinde mütalaa edilerek export kontrolüne alındı. Artık Çin merkezli firmalar bu yazılımları kullanamayacaklar. Ayrıca Çin’deki bazı çip fabrikalarının da üretimlerinin durduğu, ve zorunlu olarak başka ülkelere satılacakları dedikoduları var.
1970’lerden itibaren öncelikle ABD şirketleri tarafından Silikon Vadisinde geliştirilen yarı- iletken yonga teknolojileri, tasarımı, üretimi ve malzeme know-how’ı zamanla Asya’ya kaydı. 1980’lerde ürettiği no-name PC’lerle adını dünyaya duyurmuş olan Tayvan, 2022’ye gelindiğinde artık ileri seviye yonga imalatında dünyanın tekeli olan eşsiz bir fabrikaya sahipti: TSMC. Bu fabrika, dünyanın 12nm seviyesinin altında yonga imalatı yapabilen iki tesisinden biri (diğeri Samsung) ve tek başına bu kategoride üretilen yongaların yüzde 90’ı buradan çıkıyor. Elinizdeki Apple telefonun, iPad’in, Windows Laptop’un, o laptop içindeki Nvidia grafik hızlandırıcının vb. içerdiği ileri teknolojili yongalar, Bitcoin madencilerinin kullandığı ASIC’ler, hepsi bu fabrikada üretiliyor. Hem TSMC’de hem de diğer üst düzey fabrikalarda yongaların üretiminde kullanılan ileri teknoloji optik-elektronik litografi makineleri de ASML isimli yine know-how tekeli olan bir firma tarafından üretilmekte.
ABD’nin yeni yonga atılımı
İşte TSMC fabrikasının ikizinin ABD’nin Arizona eyaletinde yeniden inşası da dahil olmak üzere çok kapsamlı bir çip teknolojileri atılım programı geçen ay içinde başlatılmıştı. 52 milyar dolarlık bütçesi Kongre’den geçen ve yan projelerle 1,2 trilyon dolara kadar çıkacak olan bu dev paket, ABD’nin 80’lerin sonundan itibaren kaybettiği yonga imalat kabiliyetini yeniden kazandımayı amaçlıyor. Tabii bu kazanım için uğraş verilirken, Çin’in destek aldığı ABD’li uzmanlardan medet ummasına da son verilmesi gerekiyordu.
İşte ABD Ticaret Bakanlığının bu son duyurusu ile “U.S. persons” diye tarif ettiği kişilerin, listesi başka bir dökümanda verilmiş bir dizi fabrika ve laboratuvarda çalışmalarına acilen son vermeleri istendi.
Yukarıda da Hollanda merkezli Amerikan sermayeli ASML şirketinin kendi çalışanları için yayınladığı metin görülüyor. Dökümanlarda “U.S. persons” denilenlerin ABD vatandaşları, yeşil kart sahipleri ve ABD’de oturma izni olan Çin asıllı ve başka ülkelerden yabancılar oldukları anlaşılıyor. Bu kişilerin listede adı geçen “mimli” bazı laboratuvarlara hizmet vermelerine 12 Ekim akşamı itibariyle son vermeleri isteniyor.
Çin’den gelen ilk yorum
Çin basınına göre, ABD’nin bu son önlemleri Çin sensörlerini, uydu gözetimini, askeri ve diğer stratejik sistemleri etkilemeyecek, çünkü bu uygulamaların büyük çoğunluğu Çin’in kendi ülkesinde üretebildiği yongaları kullanıyor. Ancak bu karar; insansız araçlar (otonom arabalar ve uçaklar), bulut bilişim ve diğer bazı faaliyet alanlarındaki programların uygulanmasını geciktirebilir.
Aynı kaynaklara bakılırsa, önümüzdeki beş ila on yıl içinde Amerika’nın yarı iletken tasarımı ve üretimindeki teknolojik üstünlüğü ortadan kalkacak. Zamanında Batı yarı iletken endüstrisinin bütçeleri kesilirken, ABD’ye ve diğer Batı ekonomilerine verilmiş olan zarar muhtemelen Çin’e şu andan sonra verilen zarardan daha büyük olacaktır deniliyorbu kaynaklarda.
Başkan Joe Biden, ABD’nin çok daha ileri düzey yarı iletkenler yapmasını istiyor. Bu arada aynı Biden yönetimi, Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) bütçesinde çok büyük, yüzde 14 oranında bir kesinti yapılmasını da önerdi. ABD yüksek teknoloji endüstrisi hem kamu hem de özel fonlardan kesinti yapılarak, Çin ile stratejik rekabete nasıl sokulacak acaba.
Sonuçta kim kazanır?
Bu gelişmelere bakarak değerlendirilmesi en zor olan şey, Çin’in ABD’nin teknolojik kısıtlamalarını aşıp aşamayacağı. Çin dünyanın en ileri 50 mühendislik okulundan 20’sine sahip. ABD de, kendi vatandaşı ya da green card sahibi yabancı uzmanlara yönelik bu son yaptırımı ile önemli bir adım atmış oldu, bakalım bundan sonra Çin firmaları ve üniversiteleri yonga alanındaki ilerlemelerine eski hızlarında devam edebilecekler mi.